Okuyucularımız

24 Eylül 2015 Perşembe

MEKTUPLAR - II

Senin kadar yaramaz mektupların. Senin kadar konuşmayı çok seviyorlar. Hatta bazen seni çekiştiriyoruz. En az konuşman kadar hızlıymış yazışın. Ama duraksadığında oluyormuş bazen. Elini alnına götürüp dalıyormuşsun öylece. En çok da yüzünde haylaz bir gülümseme olduğunda diyorlar, yazmayı hiç bırakmasa diye geçiriyorlarmış içlerinden. Biraz kıskandım sanırım. Mektubuna düştüğün herhangi bir kelime olup, seni saatlerce izlemek isterdim..
  

21 Eylül 2015 Pazartesi

DENİZ'den yeni çıktı sayılır... :D

     …DENİZ’i getireceğim sana DENİZ’i
          lacivert ve dalgasız
       ve gözlerin gibi nefes kesen
          ve gözlerinsiz ölen
                     ve öldükçe köpüren

                                               DENİZ’i getireceğim sana DENİZ’i
         lacivert ve dalgasız…

22 Haziran 2015 Pazartesi

"Sarhoş Atlar Zamanı"

korkusuzca dokun,
gözlerime
paslı sakallarıma
ve yorgun karanlığıma
ta ki sarhoş atlar Tebriz'den gelene değin...

haydi dokun,
başağa
rüzgara
ve yeni ışıyan güneşe
dokun ki
kırış kırış elleriyle ihtiyarlarımız
gökyüzünde parıldayan aya utanmadan bakabilsinler...

işte dokun
çocukluk korkularıma
okşanmamış saçlarıma
ve ıslığı çalınmamış türkülerime
dokun ki
bereketli göğüsleriyle kadınlarımız
bir daha ağıt yakmasınlar seher vakti vurulan oğullarına...

 15.08.2011

12 Haziran 2015 Cuma

Kadınlar,kuşlar,yıldızlar 

kadınlar…
gelincik kokulu elleriyle
bitmeyen cumartesinin kadınları
yeniden doğuracak gibi oğullarını
bekleyen
kadınlar…


kuşlar…
gökyüzünden yağacak üstümüze
bir kadına oğul
bin kadına umut olacak
gökyüzünde çıldıran
kuşlar…


yıldızlar…
sonsuz aydınlığın gücüyle
yeniden doğsun diye oğullar
can verecek paramparça kuşlara
sonsuz karanlığa gömülen
yıldızlar…

25 Nisan 2015 Cumartesi

Kitabı İsminden Okumak

aslında ,
bir kitap ismi kadardık.
"olduğu kadar güzeldik"
bir kitap kapağı kadar da göze çarpıyorduk.
bazen okunmaya değer görüyorlardı,
bazense bir köşede unutulup gidiyorduk.
kimi zaman bir çırpıda aşk ile,
çoğu zamansa alelacele okunuyorduk.
dileğimiz sahaf kıymeti bilen biriydi.
kaderimiz ise atık kağıtları toplayan bir eskici.
dedim ya;
hayatımız,
bir kitap ismi kadardı.
olduğu kadar güzeldik...




Fotoğraf ve Yazı : Nur Bağrıyanık