'' Eski bir verandadan adımımı attım içeri.İçerisi soğuk,dışarıda ocağın renkleri.Gel dedi içerideki,gel...Sesi tüm korkulardan uzaktı sanki,ocağın soğunu yakmış,sımsıcak bir haykırışın sesi...Gel dedi,burası ümitsizlik kapısı değil...''
Anlamları nefesinde süzen neyzen misali, mürekkepte eritip sözlerimizi sunduk bu gönül diyarına.Satır satır her bir gönül kapısının ardına uzanmaya.Şu kırk kapı gibi değil midir insanoğlunun çeşit çeşit halleri?Her bir kapının ardında başka bir hâl dili...
Bu yüzdendir kırk kapı kırk satır.Her bir hâlden her bir demden.Sayfalar arasında kimi zaman kendini kaybetmiş, kimi zaman kendini bulmuş nicesine;
Hoş geldin ey dost !..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder