Okuyucularımız

4 Şubat 2014 Salı

Yirmidokuz kasım

 
    Merhaleler katediyorum ardı ardına. Sebebini sonucunu bilmediğim. Öğrenmek için uğraşmadığım ilk defa. Boğazımdaki gemici düğümlerine efkar üflüyorum. Sitemkar bir edayla ağır ağır kalkıyorlar yerlerinden. Üstü başı toz içinde yirmidokuz kasımın. Eski şiirlerimden birkaç dize söylüyor giderayak. Naz makamında fakat sesi, ''hatıraları da toplayıp gidiyorum'' diyor aklı sıra. Bizimkinin sesini duymuş olacak, aralık peşinden kısık kısık döküyor eteğindekileri. ''Hani,'' diyor. ''Yazmıyor eskisi gibi ''. Duyuyorum söylediklerini. Bakışlarım mahmurlaşınca oda kaçıveriyor bakışlarını. Oysa gitmelerini ben istememiştim. Ne kiracısıydım ne de ev sahibi gönül denen evin. Her konanın göçtüğü bir yere, kim diyebilirdi ki ''benim'' ?..
    Onca gidenin ardından kış da yükünü toplamış gidiyordu şimdi. Defterlerimden cümleler dökülüyor. Kafamı kaldırıyorum yerdeki sözcüklerden. Defterlerimi de almış gidiyorlar. ''Biz kalırsak, sen hiç gidemeyeceksin '' diyor mavi önlüklü bir kız çocuğu. Yüzü tanıdık geliyor. Bakıyorum, elinde kara kaplı defter. ''Biz gitmezsek, sen asla yazamayacaksın'' diyor. Sonra ansızın kayboluyor boşlukta. ''Anılarım'' diyorum ''anılara takılı kalmak geleceğe bakamayanların işidir sadece'' diyor pek vefasız davrandığım baharlar. ''Sizde mi gidiyorsunuz yoksa? '' diyorum. ''Hayır, biz kışı uğurlamaya geldik.'' diyorlar. ''İnanmak, bahara inanmak; yersiz yurtsuz bir şiir artık benim için  '' diyorum. ''Sen hep şairdin,'' diyorlar ; ''sen hep şairdin..''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder