Okuyucularımız

30 Ocak 2014 Perşembe

Mart Menekşeleri - Sarah JIO


                           …Evet ,bu soğuk Mart gecesinde ne Elliot’ı öpmek ne de arkasından gelecek olan olaylar zincirini yaşamak vardı aklımda. Fakat 1943 yılının Mart ayında başlayan bu olaylar zinciri, hayatımı ve çevremdeki insanların yaşantısını sonsuza dek değişterecekti. Benim adım Esther ve bu benim hikayem…
                                                                                   Sayfa 49.

         Boşanmak üzere olan Joel ,bir aylığına yengesi Bee’nin yanına Seattle’a gidiyor. Ve bir gün kaldığı oda da ki şifonyerin çekmecesinde kırmızı kaplı bir günlük buluyor. Önceleri okumayı pek istemese de içinde ki arsız meraka dur diyemiyor ve ortaya çıkan aile sırları, bir kitap taslağını andıran kırmızı kaplı kadife günlükle birlikte gün yüzüne çıkıyor. Joel bu günlük sayesinde bir çok olaya şahit oluyor ; aşk, entrika, dostluk, gizem, kayıp, cinayet… ve daha bir sürü hissi aynı anda bu kitapta toplamış sevgili yazarımız Sarah JIO.
           
    Çiçeği burnunda yazarımız Sarah JIO, benimde çok sevdiğim yazar Debbie Macomber ile kıyaslanmkta. Lakin ikisi arasında benzerlik olsa da bir çok farklılık mevcut. Söz konusu yazarımız JIO; olay örgüsüne okuyucuyu da dahil edip, sunduğu sıcacık hikayenin gizemini koruyan tarafını çözmemizi sağlıyor. Kitapları okurken bir yandan da düşünmemizi sağlıyor. Bir nevi polisiye kitaplarındaki gibi hep bir şeyler çözme ihtiyacı duyuyor okuyucu.
     
    Kitaptan öğrendiğimize göre; Sarah JIO eşi ve üç çocuğuyla birlikte Seattle'da yaşıyormuş. Belki de bu sebepten dolayıdır ki kitapları hep Seattle'da geçiyor.Sanırım bilindik bir çevreyi kaleme almak daha kolay. Okuduğum diğer kitabı da  –Böğürtlen kışı-  aynı şekilde Seattle'da geçiyor.
     Kitapta bahsi geçen feribota binip Seattle'dan karşıya geçmeyi planlıyorum. Esther ile Elliot’un ayrıldıkları otelin önünde durup o hissi yaşamak istiyorum. Sevdiği adamı terk ettiğinde, tüm o yaşadığı acılarla birlikte  Esther’ı anlamak, anladıklarıma anlam katmak istiyorum.      
    
    Bir kez dahi olsa herkes günlük yazmayı denemiştir diye düşünüyorum. Kitapta Esther’ın günlük yazmasına bir falcı kadın vesile oluyor. Benim günlük tutmama ise dırdırcı editörüm Mehtâb (adının bu şekilde yazılmasını daha çok sevdiğinden böyle yazıyorum) vesile olmuştu. Yakın geçmişi unutan biri olarak yazmaya başladım –bir nevi mecburiyet söz konusuydu- daha sonraları ise kendimi yazmaktan alamadım. Ne yazık ki Esther gibi sırlarla dolu bir günlük değil benimkisi ve ben bu hayattan göçüp gidince torunlarım Joel gibi sırların peşine düşemeyecek. Lakin benim hakkımda çok fazla şey öğrenecekleri bir gerçek.

            Peki siz geçmişinizi birileriyle paylaşmayı hiç düşündünüz mü ?
           
            Umarım geçmişe ışık tutan yaşamınız ,birilerine ilham kaynağı olur.
                                                                                             
                                                                                           Esen kalın…

Yazar : Nur Bağrıyanık
Dırdırcı Editör : Mehtap Karayiğit

Editörün Notu: Sonunda vakit bulup yazını düzenleyebilmenin ve ismim için yapılan jestin mutluluğu içerisindeyim.Teşekkür ederim efenim. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder