
İşin bu tarafında olan kişiler için görmesi çok basit bir gerçeklik bu.Yazdıklarınızın tepkilerine baktığınızda okuyucunun neyi istediğini anlamak çok kolay.Peki bir edebiyatçı olmak,yazar,şair vs. sıfatı ne olursa olsun, nerede duracağını seçerken kriter ne olmalı ? Zaman zaman bende sürükleniyorum o akımda.
Birkaç sevgi sözü dizmek edebiyat değil,ardı ardına dizilmiş betimlemeler dizisi hiç değil.Bunların hepsi edebiyatın bizim basitleştirdiğimiz günümüz hâli.
Yani demem o ki hangi akım,hangi düşünce,hangi izm olursa olsun okuyun,araştırın ve nöronlarınızı biraz olsun hareketlendirin.Kulağını çekip tahtaya vuruyorsan,üç harfli deyip duruyorsan,fallara inanıp ondan bundan duyduğun şeyleri alışkanlık ediniyorsan hâlâ varoluşmuş septiklermiş gibi felsefi arayışlarla gelme bana.
Gazete okuyun mesela.Birkaç köşe yazarını takip edin.Büyük puntolarla kalmasın okurluğunuz, azıcık derine inin.O zaman anlayacaksınız içinde kaybolup gittiğinizden çok daha büyük bir dünya var.Ve sandığınızdan çok daha fazla şey...
Eh bugün biraz dertleşmiş olduk galiba.Bazen bende sivri dilli olabiliyormuşum,iyidir iyi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder